Arama

Çocuklarda İşitme Kaybı:

İşitme duyusu insanların dış dünya ile kurmuş oldukları bir köprü görevi görmektedir. İletişimimizi eksiksiz sağlayabilmek adına işitmeye ihtiyaç duyarız. Peki pek çok çocukta rastlanan ve ciddi tedavi gerektiren işitme kayıpları hakkında ne kadar bilgiliyiz.. Çocuklarda neden işitme kaybı olur gelin birlikte inceleyelim.

İşitme duyumuz, lisan ve konuşma gelişiminde önemli bir role sahiptir. Bu nedenle işitme kayıplarının mümkün olabildiğince erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Konuşma ve lisan gelişimindeki gecikmeler, erken teşhis sayesinde önlenebilmektedir.

Çocuklarında işitme kaybı olduğu gerçeği, aileleri şüphesiz olumsuz olarak etkilemektedir. Bu konuda öğrenilmesi gereken bilgiler, cevaplandırılması gereken sorular ve alınması gereken önemli kararlar vardır. Bütün bunların yanında, asla göz ardı edilemeyecek duygusal faktörler de bulunacaktır.

Çocuklardaki işitme kayıpları doğuştan ya da sonradan kaynaklanabilir. En önemli belirtilerinden bir tanesi, duymayan cocuğun kendini ifade güçlügünden kaynaklanan sinirlilik halidir. Erişkin bir insan işitme problemini ifade edebilirken, çocuk; duymakta zorluk çektiğini ya da hiç işitmediğini ailesine ifade etmekte zorlanacaktır. İfade güçlüğünü sinirli, huysuz ve hırçın olarak çevreye yansıtabilir. Bu durumda aile üyelerine önemli bir sorumluluk düşmektedir.

Uzmanlar çocuklardaki işitme kaybı belirtilerini farklı yaş dönemine göre sınıflandırmaktadır. Buna göre doğumdan 6 aya kadar geçen dönemde, bebeğiniz yüksek sesli gürültülerle uyanmıyorsa, duyduğu sesleri taklit etmiyorsa ya da tepki vermiyorsa bir Kulak-Burun-Boğaz uzmanına başvurmanız gerekmektedir.
6 ay-1 yaş aralığında ise konuşma sesi çıkarmaması ya da tanıdık kişi ve eşyaları gösterememesi, dikkate alınması gereken belirtilerdir. Bebek 1-2 yaş döneminde ise çevreden gelen seslere ilgisiz olması, ilk seslenişte cevap vermemesi, yükses sesle televizyon seyretmesi gibi ayrıntıları gözden kaçırmamak gerekir.

Hamilelik döneminde anne adaylarının alkol kullanmaları, grip, kızamıkçık ya da viral enfeksiyon geçirmeleri, risk faktörleridir. Ailede kalıcı ya da ilerleyen işitme kaybı geçiren akrabaların bulunması da dikkate alınmalıdır.

Özellikle yaşamlarının ilk ayında menenjit geçiren, düşük ağırlıkla doğan, kan değişimi yapılan bebekler, işitme kaybı konusunda daha fazla risk taşımaktadır.

Annelerin bilinçli yaklaşımları, çocuklarındaki işitme probleminin bir an önce ortaya çıkarılmasında önemli bir etkendir. Doktor muayenesi ve gerekiyorsa ileri teknolojinin sağladığı olanaklarla yapılan testlerle teşhis konulmaktadır. Ancak çocukların işitme değerlendirmesi, yetişkin insanlardaki değerlendirmeden tamamen farklıdır. Hassas cihazlarla yapılan ölçümlerin dışında, genetik testlere de başvurulması gerekebilir. Bundan dolayı, başvurulan merkezin ileri teknolojik sistemlere ve işitme laboratuvarına sahip olması ve testlerin, uzman kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.

Benzer Yazılar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yaz...

İsim :